/ Avrupa Birliği / Türkiye’de kadın istihdamı sorunu

Türkiye’de kadın istihdamı sorunu

admin on 16 Mart 2013 - 19:35 Kategori: Avrupa Birliği, İpek İlkkaracan, İTÜ, kadın istihdamı

Dünyada kadın istihdam oranı yüzde 49.1 iken, bu oran ülkemizde yüzde 22.2’lerde kalıyor.
Türkiye’de 26.2 milyon yetişkin kadından 6.2 milyonu iş gücü piyasasına katılıyor. Uzmanlar, Türkiye’de kadın istihdamının yetersiz olduğunu belirterek “Kadın istihdamı sorunu yalnızca bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunu değil. Herşeyden önce bir sosyo-ekonomik eşitsizlik sorunudur. Kadınların istihdam edilebilmesi için önce zihniyet değişimi gerekiyor” dediler.
Ülkemizde 25.2 milyon erkeğin 17.4 milyonunun iş gücü piyasasında yer alıyor, buna karşın kadınların oranının çok daha düşük olduğu dikkat çekiyor. Türkiye’de kadın istihdam oranı, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan sıralamalarda, dünyada 200’e yakın ülke arasında en düşük 10 istihdam oranından biri olarak yer alıyor. Bu oran OECD ülkeleri sıralamasında ise son sırada.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İpek İlkkaracan yaptığı açıklamada, kadın istihdam oranının dünyada yüzde 49.1 olduğunu, buna karşın bu oranın ülkemizde yüzde 22.2’lerde kaldığına dikkat çekti. “Ancak çalışabilecek yaştaki nüfusun yarısını oluşturan kadınların işgücü piyasasına katılımı düşük olduğu için ülke ortalamamız çok düşük çıkıyor” diyen İlkkaracan, “Bu durum da yüzde 45 kadar çalışabilecek yaştaki nüfusta her iki kişiden biri iş gücü piyasasında yer almıyor demek. Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinde de sürekli olarak istihdam oranını artırma zorunluluğumuz ortaya konuyor” dedi. AB istihdam oranı hedefinin yüzde 70 olduğunu anımsatan İlkkaracan, ülkemizin ise söz konusu hedefin 25 puan altında olduğunu kaydetti. İstihdam politikalarının yalnızca işsizliği azaltmak değil işgücüne katılımı artırma hedefini de sağlamak zorunda olduğunu vurgulayan İlkkaracan, özetle şunları söyledi:
“İlköğretim, lise ya da üniversite düzeyinde eğitim almış kadınların evlilik sonrası istihdam edilme oranı yüzde 85’ten yüzde 73’e indi. İş ve aile yaşamının bir arada yürütülememesi temel olarak 2 nedene bağlı. İş ve aileyi bir arada tutmayı sağlayacak yasal ve kurumsal mekanizmalar ile politikalar açısından Türkiye bir yokluklar ülkesi. Uzlaşmayı engelleyen ikinci temel sorun ise işgücü piyasamızın yapısal özellikleri. Örneğin, çok uzun çalışma saatleri, kayıt dışı istihdamın yaygınlığı ve düşük ücretler. 
Bugüne kadar kadın istihdamı için izlenen politikalar daha çok çeşitli bakanlıkların ya da genel müdürlüklerin uyguladığı dar kapsamlı projeler çerçevesinde ele alındı. Sorunun proje anlayışıyla ile çözülemeyeceği, ulusal çerçevede yapılacak reformlarla dönüşmesi gerektiğinin idrak edilmesi gerekiyor. Çalışma saatlerinin 35 saat ile kısıtlı olması uzlaştırma ortamının sağlanmasında en önemli unsurlardan biri. Kadın istihdamı için zihniyetlerin değişmesi şart. Zihniyet yasal ve kurumsal reformlar ile ulusal politikalarla değişir. Örneğin babalık izni reformu yaparsanız, babalara da ücretli olarak çocuklarına bakmak için yasal izin vermiş olursunuz. Böylece babalar da işten izin alıp çocuk bakımında sorumluluk almaya başlar. Babaların çocuk bakarken annelerin çalıştığını gören çocuklar için zihniyet değişir.”

0 YORUM YAP

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir