/ akbank / Engelsiz Sanat Butiği Projesi

Engelsiz Sanat Butiği Projesi

Sabancı Üniversitesi, Akbank, Sabancı Vakfı, Ashoka Vakfı ve TÜSEV ortaklığı ile, 28 Eylül-2 Ekim 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen Sosyal Girişimci Geliştirme Programında (SGGP), toplumsal sorun ve ihtiyaçlara yönelik sosyal fayda yaratmak amacıyla girişimler başlatmış olan birbirinden değerli kişiler eğitim aldı. Sosyal girişimcilerin, iş modeli inovasyonu, strateji, finans, muhasebe, hukuk,  müzakere ve işbirlikleri, liderlik, medya yönetimi gibi konularda teknik bilgilerini arttırmayı hedefleyen eğitim programı esnasında, sosyal girişimciler, ayrıca, birbirleri ile tanışıp görüş alışverişinde bulunma fırsatı elde ettiler. SGGP katılımcılarından Gülçin Kaya İnceiplik ve Berkay Batallı’nın, temellerini henüz program bitmeden atmaya başladığı ve kısa bir süre içinde uygulamaya geçirdiği Engelsiz Sanat Butiği projesini, onların anlatımıyla sizlerle paylaşmak istedik.
Sevgili Gülçin ve Berkay, kısaca kendinizden ve girişimlerinizden bahsedebilir misiniz?

Gülçin: 2007 yılında Engelsiz Sanat Derneği’ni kurduğum günden beri Türkiye’deki engellilere ve bütün dezavantajlı gruplara yönelik engellilik olgusuna yenilikçi ve uluslar arası standartlarda çözümler önererek sürdürülebilir projeler üretiyorum. 2008 yılında uluslar arası boyutta gerçekleştirdiğimiz ve birçok ödüle layık görülen “Engelsiz Sanat” projesi ve diğer sosyal girişimlerimiz ile Türkiye’de ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 2008 yılında Avrupa Birliği’nden hibe alarak Engelsiz Sanat projesini pilot bir uygulama olarak gerçekleştirdik. 120 zihinsel engelli bireyi 50 Avrupalı sosyolog, psikolog, sanat eğitmeni genç ile sanat atölyelerinde bir araya getirdik. Dramadan, heykele, cam boyamadan, müziğe farklı sanat dallarında gerçekleştirilen atölyeler, 2010 yılında gerçekleşen 5. Dünya Gençlik Kongresi’ne katılan 147 ülkeden binlerce gence örnek proje olarak aktarıldı. Engelsiz Sanat projesi ile “Yeni Düşler Yenilikçi Düşünceler 2008” proje yarışmasında sosyal girişimcilik iş fikri kategorisinde ve TOYP 2009 (Ten Outstanding Young Persons) yarışmasında “İnsani ve Gönüllü Kuruluşlara Hizmet” kategorisinde birinci oldum. Ardından, proje ile Heinz-Schwarzkopf Vakfı’nın düzenlediği “Yılın Genç Avrupalısı” yarışmasında 2010 yılında Türkiye’den aday gösterilip ilk sekiz Avrupa finalisti arasına girdim.
“Engelsiz Sanat” projesinin ardından, 2011 yılında “engellilerin bir ayıp gibi saklandığı” düşüncesinden hareketle “Yorgan Altında Kimse Kalmasın” sloganıyla bir kampanya başlattık. Türkiye’de çoğu zaman acıma duygusu ile yanlış tutum ve davranışlarda bulunulan engelli bireylerin, “duygu sömürüsü” yapılmadan gerçek bir çalışmanın özneleri olmasını sağlıyoruz. Projeyle farklı alanda başarılı olan engelli bireyleri rol model olarak yansıtarak diğer engellilere ve ailelerine ilham kaynağı olmasını sağlıyoruz. Bunun için de fotoğraf sanatını araç olarak kullandık ve 7 engelli gencin fotoğraflarının çekildiği projede, onların engellerinin değil başarılarının ön plana çıkarıldığı fotoğraflarla Türkiye’yi geziyoruz. Bunun yanında, farkındalık yaratmak adına ünlü yüzlerle tanıtım spotları çektik ve başarılı engelli bireylerle röportajlar yapıyoruz ve bu röportajları da kitap haline getirmeyi planlıyoruz. Bu girişim ile de 2011 yılında ASHOKA Türkiye’nin seçtiği Avrupa’nın en ilham verici sosyal girişimcilerinden biri oldum. 2012 yılında da Sabancı Vakfı’nın organize ettiği “Fark Yaratanlar” programında Türkiye’nin fark yaratanlarından biri seçildim.
Berkay: 2011 yılında Maltepe Üniversitesi Görsel İletişim bölümünden mezun olduktan sonra Ajans Press’te iş yaşamına başladım. Ardından birliktealalim.com’da satış temsilcisi olarak göreve başladım ve hayalimdeki iş olan e-ticaret sektörüne giriş yaptım. Girişimci bir annenin çocuğu olarak  her zaman kendi işimi yapma hedefi ile adım attım. Annemin iş yaşamında yaşadığı zorlukları da gördüğüm için kadın istihdamını geliştirecek projeler öncelikli hedefim oldu. Bu sebeple ilk adımı 2013 yılı başlarında kurduğum kadinishdami.com isimli blog sitesini kurarak attım. Kadın İstihdamı isimli blog sitemde her gün kadınlara yönelik iş haberlerine ve onlara cesaret verecek başarı hikayelerine yer veriyorum.
2013 yılı başlarında temelini atmaya başladığım butikconconcept.com gelişen dünya trendlerine uygun olarak, sıradanlaşan, kalıplaşan marka kültürünün dışına çıkarak kişiye özel, tasarım ürünler satılması fikri ile e-ticaret serüvenine başladı. Butikconcept.com’u diğer e-ticaret sitelerinden ayıran en büyük farkı ise topluma faydası olan bir sosyal işletme modelini benimsemesi oldu. Butik Concept yalnızca kadınların ürettiği el yapımı ürünlere yer veren bir e-ticaret sitesi. Ev kadınlarının ya da tasarımcı kadınların ürettiği ürünlerin internet üzerinden tüm Türkiye’ye ulaşmasını sağlıyoruz. Böylece kadınların da kendi ekonomilerine katkı sağlayan ve kendi işletmesini döndürebilen bir e-ticaret modeli olarak yola devam ediyoruz.
-Peki ortak projeniz olan Engelsiz Sanat Butiği fikri nasıl ortaya çıktı ve nasıl harekete geçtiniz?

Gülçin: Sabancı Üniversitesi’nin ‘Sosyal Girişimci Geliştirme Programı’nda hem ben hem de Berkay katılımcıydık. 5 günlük eğitim boyunca birbirinden değerli ve bana da ilham kaynağı yaratan sosyal girişimcilerle bir arada olmanın avantajıyla birbirimizi tanıma fırsatımız olmuştu. Ancak, “Engelsiz Sanat Butiği” projesinin fikri son gün oluştu. Ortak noktada nasıl buluşabiliriz diye düşünürken, böyle bir fikir oluştu ve hemen fikri hayata geçirebilmek için bir toplantı organize ettik. Birkaç toplantının ardından bir takvim belirledik ve projenin şekillenmesi için biraz çalıştık. O arada projenin ismini, tasarımcı profilini belirledik ve projenin tanıtımlarına başladık. Ardından, ilk tasarımcımızı kısa zamanda bulmanın avantajı ile proje fikrimizi hemen uygulama şansı bulduk. Şu anda da projeyi geliştirmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için çalışıyoruz.
Berkay:  Gülçin ile Sabancı Üniversitesi’nin Girişimci Geliştirme Programı’nda tanışma fırsatımız oldu. 5 gün boyunca birbirinden yaratıcı fikirler üreten sosyal girişimlerle tanışma ve fikirlerimizi paylaşma imkanımız oldu. Gülçin’in de söylediği gibi ‘Engelsiz Sanat Butiği’ fikri son gün oluştu. Eğitimler sonrasında da birkaç kez görüşerek fikri nasıl geliştirebiliriz diye düşündük. Engelli kadınlara ulaşma konusunda Gülçin, hangi tür ürünlerin internet üzerinden satışı yapılacağı konusunda da ben uzmandım. Böylelikle önce projenin bir ismi oluştu, ardından ilk tasarımcımızla buluştuk ve projenin startını verdik. Şimdi daha çok engelli kadına ulaşarak projemizi büyütmek için çalışıyoruz.
– Proje ile sosyal fayda yaratmayı hedeflediğiniz engelli bireyler için aklınızda belirli bir öncelikli profil var mı? Engel grubuna, derecesine veya tasarımların türüne göre…

Gülçin: Öncelikli olarak kadın olmasını istiyoruz. Türkiye’de hem kadın hem de engelli olmak kolay değil. İş bulma konusunda en sıkıntı çeken gruplardan biri de engelli kadınlar. Haliyle de eve hapsoluyorlar. Bu nedenle önceliğimiz kadın olması.  Sonrasında engel türünün ve derecesinin pek de bir önemi yok ama herhangi bir yöntem ile tasarım yapmaya yetkin biri olması gerekiyor. Bunun yanında, ButikConcept’in ürün profili gereği de kişiye özel, özgün ürünler olması. Şu anki tasarımcı profili de bu tarz ürünler geliştirme konusunda oldukça yetkin. Bu nedenle, “Engelsiz Sanat Butiği” tasarımcısının da konsept ürünler tasarlayabilecek becerisinin yanında fikir de üretmesi gerekiyor. Kısacası, ellerini kullanırken biraz da yaratıcılığını kullanmasını istiyoruz. Çünkü, ne tasarlaması gerektiğine de yine kendisi karar veriyor. Biz sadece, bu pazarda en çok satılabilecek ürünleri yapmasını tavsiye edebiliyoruz.  O eğer, farklı bir ürün yapmak istiyorsa kendisi karar veriyor.
Berkay:  Benim yola çıkış noktam kadın ekonomisine katkı sağlamaktı. Bu projede de öncelikli profilimiz kadınlar. Engeli sebebi ile sosyal yaşamdan uzaklaşmış, kendi içine kapanmış kadınlara bir fırsat vererek öncelikle özgüvenlerinin yerine gelmesini istiyoruz. Üretim yapmak için engel derecesinin önemi yok. Engelsiz Sanat Derneği ile birlikte herkesin kendi özelliklerine göre üretim yapabileceğine inanıyoruz. Üretmeye hevesli olan ama ne yapacağını bilmeyen kadınlara da internetten ne tür ürünlerin satılabileceği konusunda bir yönlendirme hatta kısa eğitimler vermeyi planlıyoruz. Böylelikle ürettikleri tasarımların da satılmasını sağlayarak, engelli kadınlarımızın kendilerine olan güveninin daha çok artmasını ve daha çok üretim yapmalarını sağlamayı hedefliyoruz.
-Projeye ile ilgili bundan sonraki hedefleriniz neler?

Gülçin: 2 aylık bir iş modeli çalışmasıyla, öncelikle İstanbul’dan bir tasarımcımız olmasını sağladık, çünkü biraz deneyim kazanmak istiyorduk. Şu anda ilk tasarımcımızla el sıkıştık ve 1 ay gibi kısa bir sürede onlarca ürün üretildi ve ürünlerin satışına başladık. Bundan sonraki hedefimiz hem ürün çeşitliliğimizi hem de tasarımcı sayımızı arttırmak.
Berkay: Bundan sonraki hedefimiz kesinlikle daha çok engelli kadına ulaşmak ve projenin bir parçası olmalarını sağlamak. İlk etap da İstanbul’da olmasını planladığımız projenin tüm Türkiye’ye yayılmasını istiyoruz.
-İlk tasarımcınız olan Gülsüm Yörük Kazarı’yı da biraz tanıyabilir miyiz?

Gülçin: Gülsüm, 40 yaşında ve İstanbul’da yaşıyor. Evli ve ev hanımı olan Gülsüm sinir sisteminde oluşan hasarlardan kaynaklanan bir hastalık olan nöropati hastasıdır. Bu hastalık vücudunuzdaki organlarınızı besleyen birçok siniri etkileyebiliyor. Uzun yıllardır bu hastalığı ile yaşamaya çalışıyor ve çoğu kez doktorların “yaşamaz” demelerine rağmen hayata sıkı sıkıya tutunmaya çalışıyor. Hem hastalığı için iyi bir terapi yöntemi olduğunu düşünerek hem de el becerisini geliştirmek adına İSMEK’in el sanatları kurslarına katılarak sanatsal bilgilerini genişletme imkanı bulmuş. Tam da bu sırada kendisine ulaştım ve projemizi anlattım. Çok heyecanlandı ve bu işe hem maddi hem de manevi yönden çok ihtiyacı olduğunu vurguladı. Ardından Berkay ile tanışmalarını sağladım ve ardından Gülsüm ile el sıkıştık ve Aralık ayında ilk ürünlerini yapmayı başladı. Şu anda, sağlık sorunları nedeniyle zor günler geçirmesine rağmen engelli değil, üretken bir birey olmanın değeriyle kendi hayatını hem ekonomik hem de sosyal yönden değiştirme gücüne sahip oluyor.
Berkay: Gülsüm hanımla ilk tanıştığımda hem çok güçlü olması hem de yaşama azmi beni çok etkiledi. Doktorların yaşamaz dediği bir hastalığa yakalanıyor ama yaşama sıkı sıkıya tutunup ayağa kalkıyor. Sadece bununla da kalmıyor, yaşama sevincini hiç kaybetmiyor ve kendini geliştirmek için İSMEK’in el sanatları kursuna gidiyor. Ürünlerini bana gönderdiğinde inanamadım. Her biri birbirinden güzel ve usta bir el inceliği ile yapılmış. Gülsüm hanımın bu azminin ve başarısının diğer tüm engelli kadınlara cesaret vermesini arzu ediyorum.
*Engelsiz Sanat Butiği ürünlerine, http://www.butikconcept.com/ sitesindeki Engelsiz Sanat Butiği bağlantısını tıklayarak ulaşabilirsiniz. Çevrenizde projeye dahil olabilecek engelli bireyler var ise http://www.engelsizsanat.org/ bağlantısındaki iletişim bilgilerinden Engelsiz Sanat Derneği ile iletişime geçebilirsiniz.
0 YORUM YAP

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir